SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

AKDİYE BAHSİ

<< 3628 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ وَبْرِ بْنِ أَبِي دُلَيْلَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الشَّرِيدِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَيُّ الْوَاجِدِ يُحِلُّ عِرْضَهُ وَعُقُوبَتَهُ قَالَ ابْنُ الْمُبَارَكِ يُحِلُّ عِرْضُهُ يُغَلَّظُ لَهُ وَعُقُوبَتَهُ يُحْبَسُ لَهُ

 

Amr b. eş-Şerîd'in babasından, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Varlıklı bir kimse'nin borcununu ödemeyi geciktirmesi (alacaklıya ondan) şikâyetçi olmayı ve (hâkime de) onu (hapis cezasıyle) cezalandırmayı meşru kılar."

 

Îbnü'l-Mübârek dedi ki; (Metinde geçen) "Yuhillu ırzahû" (cümlesi) "Ona sertçe çıkışabilir" anlamına gelir, "Ve ukûbetehu" cümlesi de, "hapsedilebilir' anlamına gelir.

 

 

Diğer tahric: Buhari, istikrad; Nesâî, buyu'; İbn Mâce, sadakat; Ahmed b. Hanbel, V, 388, 389.

 

AÇIKLAMA:

 

Hattâbî; bu hadis-i şerif, maddî imkânı olduğu halde borcu­nu bile bile geciktiren kimsenin borcunu ödemesi için hapsedileceğine; fakirliğinden dolayı borcunu zamanında ödemeyen bir kimsenin hapsedilemeyeceğine delâlet etmektedir, der.

 

Hattâbî, bu hususta âlimler arasındaki farklı görüşlere şöylece işaret etmektedir:

 

"Kadı Şüreyh'e göre; borcunu zamanında ödemeyen kimse fakir olsun zengin olsun, borcunu ödeyinceye kadar hapsedilir. Yani bu mevzuda borçlunun fakir olmasıyla zengin olması arasında bir fark yoktur.Rey taraftar­ları da bu görüştedirler.

 

İmam Mâlik'e göre; borcunu zamanında ödemeyen bir fakir bu bor­cundan dolayı hapsedilmez, ona sadece borcunu ödemesi için mühlet verilir.

 

İmam Şafiî' ye göre ise; borçlunun zahirî haline bakılır; eğer fakir gö­rünüyorsa hapsedilmez, fakat zengin görünüyorsa kendisine borcunu der­hal ödemesi teklif edilir. Eğer borcunu öderse serbest bırakılır, ödemekten kaçınırsa borcunu ödeyinceye kadar hapsedilir."